Ferhat Kaya

Ah be keje 
Yine kokun sarmış Amed'imi
Surlarına fısıldamış papatya gülüşlerin
Kiliselerde namaza durmuş sarhoş kalbin
Camilerde semaya dalmış tanrı güzeli gözlerin
Duçem'de kahvaltıya oturmuş ruhun

Ah be keje 
Amed'ime gelmiş yine tadın
Saçların okşamış hevseli
Halay çekmiş gazi köşkte düşlerin
Ellerin değmiş dört ayaklı minareye

Ah be keje
Sen gelmişsin şehri Amed'ime
Bazalt taşlar seyre durmuş ayaklarını
Sur'un kerpiç evlerinin damındaki papatyalar solmuş
Süryanilerin şarabına dudakların tadı deymiş

Ah be keje
Ahh
Lice'nin dağları sana eğilmiş
Eğil'in üzümü sana erimiş
Ergani'nin güzel şarapları kırmızı rujlu dudakların için sıraya girmiş
Çermik'in suyu sana kaymamış yine

Ah be keje
Sen değdin şehrime
Tarih kokusunu geleceğe saldı
Mor menekşeler çocuklara el salladı 
Gözlerin Dicle gibi akıp girdi gözlerime
Yüreğimdeki bozkırlar yeşerdi kokuna 
Sen değdin işte be keje
Sen değdin şehrime
Amed'ime
Kokun, ruhun, gözün değdi
Ben daha ne isterim
Kana boyadığım kara surlar ilk defa Bûka Baranê
açtı.
Ve oradan gülümsedi hevsel
Bu yaşam değil de ne be keje
Sen değdin işte şehrime
Yine gel olur mu keje
Yine gel
Söz seni Amed'in temiz tarihi ve geçmişi gibi sevecem…

Kategoriler: Şiir

1 yorum

Fatma Tarakçı · Mart 30, 2023 6:13 am tarihinde

Yüreğine sağlık kalemine bereket kardeşim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir