Ayşe Sümeyye Karacan
Abdulaziz Kıranşal, 1978 Kars doğumludur. İstanbul Kağıthane İmam Hatip Lisesinden sonra Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olmuştur. Aynı üniversitede İlahiyat Fakültesi Tefsir dalında yüksek lisansını tamamlamıştır. Halen aynı üniversitede doktora çalışması devam etmektedir. Alglar ve Maneviyat Risalesi, İslamî Solun Müfessiri isimli kitapları bulunmaktadır. Yazıları birçok yerde yayınlanmaktadır. Ehli Sünnet Alimler Birliği ve Müslüman Alimler Birliğinde aktif görev almıştır. Halen Milli Gazete’de köşe yazarlığı yapmakta, ilmi ve akademik çalışmalarına devam etmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Okçular Tepesi hadisesi, Uhud Savaşı sırasında efendimizin (s.a.v); “Ne şart ve durum olursa olsun asla burayı terk etmeyeceksiniz. Bizlerin cesetlerinin akbabalar tarafından parçalandığını görseniz bile yerinizi bırakmayacaksınız.” (Ahmed b. Hanbel) emrine rağmen sahabe efendilerimizin bir kısmının vaktinden önce görev yerlerini terk etmeleri nedeniyle Uhud Savaşının bir zafer olmaktan çıkması ve bunun sonucunda birçok sahabenin şehit olmasına yol açmasıdır.
Kitap, bizim Okçular Tepemizi ele almaktadır. Bizim son tepemiz, evlerimizdir. Evlerimizde Kur’an ve sünneti terk edersek mağlup oluruz. Maddi ve manevi anlamda birçok şey kaybolur. Zühd yerine lüks gelir, helal yeme arzusu gider haram lokma tatlı gelir. Evlerimiz mescit değil, mezar olur. Misafir için harcanan sadaka değil, dert olur. Camide namazlar sünnetlerle kılınır, evdeki namazlar bırakılır. Evlere faiz girer, bereket kaçar, Allah’a savaş açılır. Evde Allah’ın sözünün geçmesi gerekirken nefsin sözü geçer. Çalışan kadın olup özgür olayım derken özgürlüğün elinden alınır. Dünyalık için erkenden kalkarken sabah namazı için kalkamayan nesiller yetişir. Bu liste uzar gider…
Son tepemiz evlerimizi terk etmeyelim. Ne diyordu Hasan el-Benna; “Siz İslam Devletini evlerinizde kurun, Allah (c.c) sokaklarınızı da şehirlerinizi de devletlerinizi de İslamlaştırır.
0 yorum