Ayşe Sümeyye Karacan

Zamanın sessizliğini kim duyar ömür akıp giderken? Yakalayabilir misin zamanı ya da kovalayabilir misin? Bu sessizliği hissedebilir misin? Geçip giden zamanın neresindeyim? Ben mi zamandan geçtim zaman mı benden?

Ey zaman, giderken neler götürdün benden ya da ben alabildim mi sen giderken?  Yoksa sen öylece geçip gittiğinde sadece sana sövmekle mi yetindim oysa ki sana sövemem zaman, seni yaratanın Allah olduğunu bilirim.  Kıymet bilenin kıymeti bilinir, senin kıymetini bilmeyene ne verirsin?  Seni nasıl mı değerlendireceğim?

Sınırlarımı bileceğim ey zaman. Benden kim ne çalıyorsa müsaade etmeyeceğim, zaman geçirdiğim kutuları bırakacağım, gereksiz işten kaçacağım, kıymetini bileceğim, bir işten yorulunca diğer işe koyulacağım, kime haddinden fazla değer verdiysem benden çaldıkları zamanı bir daha geri vermeyeceğim. Bilirim ki her şeyin mutedil olanı güzeldir. Bilirim ki ölüme her saniye biraz daha yaklaşırken ölümlü dünyamdan ahiretime en güzel azığı hazırlayacağım. Erken kalkıp yol alacağım, bu zamanın sessizliğini ben bozacağım. Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi “Mazi bir kül yığınıdır. Gelmiş ve geçmiştir. İstikbal ise bir kuruntu, bir vehim, bir plandır. Dem bu demdir. Saat bu saattir.” İşte ben bu saat olacağım. Ömür ne kadardır diyen Peygamber Efendimiz’e Hz. Ebubekir gibi “Nefes aldıktan sonra verinceye, verdikten sonra alıncaya kadardır.” dediği gibi bir saniyemi bile boşa harcamayacağım. Zaman en büyük silahtır deyip bu silahı kullanacağım. Hayat, yani zamanın bize verilmiş en büyük nimet olduğunu bilip imtihana tabi tutulacağım ve bu imtihandan Allah’ın izniyle geçip senin şükrünü eda edeceğim. “Allah’ım şimdi zikretmek, sana şükretmek ve sana güzel bir şekilde kulluk etmek için bana yardım et.” diye dua edeceğim. Sıhhat ve boş vakti değerlendirmede aldananlardan olmayacağım. Gençliğime ihtiyarlığımı, ihtiyarlığımı gençliğimi şikayet etmeyeceğim. Sonra yaparım diyenler gibi helak olmayacağım. Peygamberimizi dikkate alıp senin kıymetini bileceğim. Kıyamet günü ömrümü nerede ve ne suretle harcadığıma, gençliğimi nerede ve nasıl geçirdiğime, malımı nasıl kazandığıma, malımı nereye harcadığıma,  elde ettiğim ilimle ne yaptığıma dikkat edeceğim. Seni nasıl mı yeneceğim? Anı değerlendirip vaktin zekatını eda edeceğim. Gelecekte yapmayı düşünüp, hayalperest olmayacağım. Ömrümü kısa bilip yarın ölecekmiş gibi yaşayacağım. Az yiyip, az uyuyup az konuşacağım. İbadetlerimde de az da olsa devamlılık arz edeceğim. Salih, saliha dostlar edineceğim. İlim sahibi olacağım, amele dökeceğim, sağlam bir imana sahip olmak için araştıracağım. Çalışarak dinleneceğim. İmkan israfından, zaman israfından ve insan israfından sakınacağım. Çocuklukta oyundan, gençlikte şehvetten, ergenlikte gafletten, ihtiyarlıkta elden giden hasretten, bin bir türlü çırpınıştan kaçacağım.

İhtiyarlıktan evvel gençliğimi,

Hastalıktan evvel sıhhatimi,

Fakirlikten önce zenginliğimi,

Meşgul zamanlardan önce boş vakitlerimi,

Ölümden evvel hayatın kıymetini bileceğim.

Ve sana söz veriyorum zaman! Bunları yapmadan kayıp gidersen, seni yakalamak için koşacağım..

Kategoriler: Deneme

2 yorum

Fatıma Neşe Tuna · Nisan 18, 2021 10:50 pm tarihinde

Kalemine, yüreğine sağlık!👍
🌷”İşimiz vaktimizden çok!”🌷

    Kalemtıraş Ekibi · Nisan 18, 2021 11:22 pm tarihinde

    Güzel yorumunuz için teşekkür ederiz ✨

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir