Abdurrahman Kıroğlu

“İbrahim olmak önce ruhunu kime satacağına karar vermekle başlar.” 

İnsanlar fıtrat gereği toplu halde yaşayan -yaşaması gereken- varlıklardır. İlk insandan bugüne var olagelen yaşam mücadelesi içinde insan her zaman bir topluluğun parçası olmuştur. Kimi zaman putperestliğin verdiği vahşilik içerisinde ilkel toplumun parçası olmuştur. Kimi zamanda vahyin verdiği üstünlükle ilerlemiş medeniyetlerin bir parçası olmuştur. Her iki durumda da tabii olarak toplumlar nesillerden oluşa gelmişlerdir. Yaratılışın doğal süreci aynı yaş etrafında birbirine daha yakın düşünceler ve hareketler gözlenmiştir. İşte bu nesillerin fikri ve ameli oluşum süreçleri medeniyetlerin akıbetini belirleyen en önemli faktör olmuştur.

Nesiller hakkında farklı farklı sınıflandırmalar yapılabilir. Biz burada hayatımızın merkezi olan Kur’an eksenli bir sınıflandırmayı tercih ediyoruz. Çünkü hayatımızın merkezi olan Kur’an hayatımızı açıladıkça bizler vahşilikten kurtulup insanlık mertebesine ve daha da üstü olan mertebelere ulaşabiliriz. Kur’an-ı Hâkim’de nesiller iki nesil olarak ayrılır. Bunlardan ilki Hazreti İbrahim(as) ile örneklenen Eslem Neslidir. Ötekisi ise Kevser Suresinde vurgulanan Ebter Neslidir.

Eslem Nesli İbrahimî fertlerden oluşan bir nesildir. Bu nesil kendisine üsvetün hasene olarak Hazreti İbrahim(as)’ı -dolayısıyla Hazreti Muhammed(sav)’i- kabul eder. Hayatlarını İbrahimî süzgeçlerden geçirdikleri için kendilerinden sonra gelecek olan nesilleri de Eslem Nesil yapma çabası içindedirler. Bu nesil yaşamları içerisindeki işleri farkındalık bilinci içerisinde yapar. Ruhlarını İbrahimî bireyler olmaya çalışırlarken Rablerine sattıkları için kaybedecek hiçbir şeyleri olmaz. Dik duruşları ve isabetli kararları ile yalnız kendi toplumlarında değil tüm toplumlar tarafından gıpta edilen bir nesildir.

Eslem Nesil; Kâbe temel alınarak hazırlanmış evlerde yetişen insanların oluşturduğu nesildir. Bu insanlar İbrahim’in makamına destek verirler. Yani niyetleri birer İbrahim olmaktır. Bunun için kendilerini dönemlerinin pislik ve aşağılık düşüncelerinden temizlerler. İhramın şartlarını her an üzerlerinde taşırlar: Her dönemde var olan cinselliğin ana gündem olması illetinden uzak dururlar, gerek şakalarında, gerek sözlerinde, gerek hal ve hareketlerinde, gerekse bakışlarında bir edep ve haysiyet sembolüdürler. Kendilerini boş tartışmalar, çekişmeler ve inatlaşmaların içerisine sokmazlar. Boş, anlamsız, kendilerine zarar veren şeylerden uzak dururlar. Bu özellikleri ihram gibi üzerlerine aldıktan sonra zamanlarının hesabını çok iyi tutarlar. Ne zaman nerede olmaları gerekiyorsa gerektiği gibi oradadırlar. Her an Rablerine teslimiyetin farkında olan bu insanlar, Rablerinin kendilerine kutsal kıldıklarına daha bir hassas davranırlar. Boş kaldıkları zaman yoktur çünkü sürekli bir devinim içerisinde işlerini yürütürler. Rablerine adayamayacakları hiçbir şey yoktur. İşte bu nesil kendisini Eslem Nesli yapmıştır. Tam bir itaat ve teslimiyet içerisinde kendilerinden sonra gelenleri de Eslam Nesil olmaya çağırırlar. Kendilerinden sonra gelenler -zürriyetleri- eslem olamazlarsa bu onlara yılgınlık yaşatmaz. Hazreti İbrahim(as) misali tek başlarına kalsalar da ümmet olma bilinci içerisindedirler. Her yalnız kalmaları devinimlerini devam ettirmeleri için bir sebep olur. Bu nedenle yalnız kalmaları teoriden öteye geçmemiştir.

Eslem Nesli olması gereken veyahut olması beklenen bir nesil değildir. Eslem Nesli beraberinde insanlığı hidayete sürükleyen bir nesildir. Yokluğu ise hüsran ve azaptan başka hiçbir şeye sebep olmamıştır. Bu zamana kadar azaba uğrayıp yok olan kavimler her zaman Eslem Nesilleri olmayan ya da Peygamberleri ile Eslem Nesilleri kendilerini terk eden kavimlerdir. Eslem Nesli olunması gereken bir nesildir. Yeryüzünde hayat sürmekte olan insan ve cin topluluklarının sorumlu oldukları gerçeklerin yaşanması başka bir şekilde olmayacaktır. Eslem Nesli ümmetin içerisinde var olduğunda yani “emri bil-ma’ruf ve nehyi anil-münker” parolasını kendisine şiar edinmiş bir nesil var olduğunda bu ümmetten akan kanlar azalmaya başlayacaktır. Eslem Nesli ölü toplumu diriltecek olan ateştir. Eslem Nesli şehitlerin kanları ile güçlerine güç katmaktadır. Eslem Neslinin kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Aksine her türlü kazanç sahibi olan Eslem Nesli fertleridir. Canlarını veren her fert ölümsüzlüğe kavuşur. Bu durum ölümü yolunda bekleyen diğer fertleri bir kat daha kamçılar. Canlarını veremeyen fertlerse gazilik adı altında var olan çabalarını olması gerekenden daha fazla hale getirirler.

Eslem Neslinin düşmanlığını yapan, onların yok olması, kendilerine boyun eğmesini bekleyen Ebter Nesli ise tamamen kin ve düşmanlık üzerine kurulmuş bir nesildir. Büyük ihtimal yetiştirilme tarzları bozulmuş beşeri sistemlerde olmuştur. Tüm felsefeleri dinsizlik adı altında batıl olan her sistem ve ideolojiyi kullanarak nefret ve kindarlık temelinde, sadece kendisini düşünen bir toplum meydana getirmektir Ebter Neslin felsefesi. Tüm sistemlerini haksızlık ve huzursuzluk üzerine kurmuşlardır. Ebter Nesilin elindeki en keskin kılıç olarak yönetim mekanizmasında demokrasi yer alır. Temelinde yaratılmışın yaratana hükmetmesi mantığı vardır. Çünkü demokrasilerde çoğunluklar azınlıkları yönetir. Yaratanın ise tek olduğu artık tüm dünyaya aşikâr bir şeydir. Yani demokrasi denilen sistem yüce Yaratıcıyı yaratılan mahlûkatın tahakkümüne sokmak ister. Bir iki İslamî motif ile bazı Müslümanları kandırma yoluna gider. Yalnız Eslem Nesil kendini bu sistemlerden çok iyi şekilde korur. Çünkü namaz Eslem Nesli uyanık tutar.

Ebter Nesil devamı olmayan bir nesildir. Kendisinden sonra gelenleri -zürriyetlerini- kendileri gibi yapmak isteseler de yeni gelenler Eslem Nesil olma potansiyeli taşır. Eğer Eslem Nesil varsa onlarında Eslemleşmesi kaçınılmazdır. Ebter Nesil öfke ve korku ile toplumlarını kontrol altına almaya çalışırken, Eslem Nesil huzur projeleri ile toplumu kontrol ediyordur.

Eğitim dünyamızda bir tercih yapmamız gerekmektedir. Tatillere bıraktığımız şeyler nelerdir? neyi inşa etme hevesindeyiz? Bu toplumdan beklentimiz nedir? 

Herkes iyi bilmeli, iyi kavramalı, bunu iyi düşünmeli ve tercihini yapıp harekete geçmeli. Dört ihtimal var. Bir Eslem Nesil olmak, iki Eslem Nesle yardımcı olmak, üç Ebter Nesil olmak, dört Ebter Nesle yardımcı olmak.

Yani hayatta iki seçeneğimiz var: 1-Ya ruhumuzu Allah’a satar İbrahimî bireyler oluruz? 2-Ya da ruhumuz şeytana satar hayvanlardan da beter oluruz?

Seçim herkesin kendine kalmış!!!

Vesselam…


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir