Zeynep Vayiç

Hadi.

Hadi gel artık. Elimden değil, kalbimden değil kalemimden tut. Tut ki yazabileyim şu içimdeki batan kızıllığı. Diyeyim ki bakmayın sert rüzgarlarıma, sonum bir kızıl ikindi sakinliğidir. Sonra alsın biri koysun meltemli bir yanına, püfür püfür anlasın beni.

Tut ki kalemimden dökeyim şu telaşı. Belki bir çocuğun yarım kalan oyun hüznünü, belki de bir diğerinin omzundaki geçim yükünü. Ya da bu bayram, eti az kaldı diye hayıflananların şükürsüzlüğünü. Belki savaştan kaçarken zeytin ağacına sığındığını sanan ferah dolu bir ümüğü. Kim bilir belki son dilimimizi yutkunurken, camın ardından bir paket mendil uzatan o çocuğa mahcup kalan yüzümüzü.

Okurum belki olmaz mı? Kısık gözleriyle bizden daha geniş bakan bir çocuğun anne feryadı fonuyla,  nasıl özgürlüklerine kayıtsız kaldığımızı okurum. Sonra belki yabancı bir futbolcuyu bağrına basan birinin, kirli ayaklarına nefret batan temiz yüzlü mülteci bir çocuğa tiksinerek bakan iki yüzlülüğünü okurum. Sağırsınız ama ben yine de okurum. 

Ya da çizerim belki. Dalga dövmüş sırtını bize dönmüş, küskün Ayla bebeği çizerim. Bir kirişin altında devam edebilme umuduyla, sayfası kıvrılmış bir kitabın yarım kalmış hikayesini karalarım belki. Bulvar caddesinde flüt çalıp dans ederek günlerini kurtarmaya çalışan o Roman çocukların geleceğini kurtarmaya çalışan süper kahramanlar çizerim. Bir abi vardı, ömrünün toprağını daha silkememiş ama, “Çizmeleri çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin.” diyerek yüreğimizde filizlenen bir abimiz, onun gecesini çizerim. Gecesinin karasına hiçbir kurşun kalem yetmez ama yine de çizerim. 

Gün sonu gelir, hayal ederim. Özgür bir ülke, içinde özgür insanlar, birbirine tel örgü değil, dağ olabilen insanlar hayal ederim. Düşünceleri çarpışan insanların saygıyla başlarını eğip birbirlerine yol vermelerini izlerim. ‘Öteki’ kelimesinin bir insanda vücut bulmadığı zamanları düşünüp, birbirimizi kucaklamanın sıcaklığını hayal ederim. “İngiltere’de Gıda Kıtlığı” haber başlığına bakıp, eski günlerini hatırlayarak gülümseyen Afrikalı bir annenin bebeğini pışpışlamasını hayal edip keyiflenirim. 

Koşar adım telaşlarımızın, sırtımızda kambur bir dağa; rüyaların, kaçtıkça elimize yüzümüze bulaşan bir ağa; yüreğimizdeki koru harlayan ne varsa, hepsini ayakkabılarımızla birlikte bir kıyıda bırakıp, denizin rüzgarının yüzümüzü dövüşünü, ufka kaçan martıların kanat çırpınışlarını, ayaklarımızı gıdıklayıp kaçan kum tanelerini hissetmeyi hayal edip, içimi ılık rüzgarların okşamasına izin veririm. Onca kalabalığın içinden ta kapı eşiğinde göz bebeğimize takılan, yüreğimizin o ayrıcalıklı heyecanını hayal ederim. Utanıp ellerimin boncuk boncuk telaşını gizlerim. 

Sonunu düşünmeden, her seferinde biraz daha hayal ederim. Çünkü bu benim hayalim! Burası vuslat vakti! Burada hiçbir hayvan sevgisizlikten inlemeyecek! Burada bir çocuk ancak sokak oyununda peşinden koşan ebeden bağırarak kaçacak, büyüklerin savaş oyunundaki baruttan değil! Burada bir kadının yüzünde oluşan kırışıklıklara ancak gülümsemesi sebep olacak, sırtında kamçılanan acılar değil! 

Tüm bunlarla, hayatın kucağıma bıraktıklarıyla ve umutlarımla size dokunabilmenin yol ayrımına geldim. 

Merhaba, 

ben geldim.

Kategoriler: Deneme

8 yorum

Taylanaltunkaya · Ocak 15, 2021 8:00 pm tarihinde

Zeynep Vayiç’in yazdığı içimi ısıttı çok aşarılı başarılarının devamını diliyorum

    Kalemtıraş Ekibi · Ocak 15, 2021 8:34 pm tarihinde

    Yorumunuz için teşekkür ederiz, düşünceleriniz bizim için çok kıymetli.

Melodii · Ocak 16, 2021 9:00 am tarihinde

Güzel bir yüreğin yazıya yansıması içten ,bizden .

    Kalemtıraş Ekibi · Ocak 16, 2021 1:07 pm tarihinde

    Yorumunuz için teşekkür ederiz, düşünceleriniz bizim için çok kıymetli.

    Muhreç · Ocak 16, 2021 1:25 pm tarihinde

    Fikretmenin yazmanın zahmeti umarım insanlardan bir insan yapsın seni. Öyle şeyler söyle ki herkese dokunsun ucu herkes alsın hissesine düşeni cebren.

Aysun VAYİÇ ÖLGER · Ocak 16, 2021 3:45 pm tarihinde

Hos geldin, kalemine bir dünyayı sigdirabilecegini hayal eden kız.. hos geldin renkli bir fırça darbesiyle insanlığa toz pembe günlerde masmavi gökyüzü çizebilecek kadar güzel bakan kız .. hos geldin.. sadece kendi icin, kendinde yaşamayıp, herkesi yaşadıklarına ve yaşananlara ortak edecek kadar koca yüreği olan kız… kaleminin ucunda bencillikten, umutsuzluktan, hayasızlıktan ve hayalsizlikten noksan cümlelerin olsun her daim.. öyle bir yaz ki ; silmek isteyen olsa da izi kalsın sayfada.. oyle bir yaz ki ; unutmak mümkün olmasın bir daha .. hos geldin..

    Kalemtıraş Ekibi · Ocak 16, 2021 6:30 pm tarihinde

    Güzel yorumunuz için yazarımız adına teşekkür ederiz. Desteklerinizle daha güzel işlere imza atacağımız günlere…

vnt · Eylül 17, 2021 2:24 pm tarihinde

kaleminiz şaha kalkmış. sıradışı harika bir tarzınız var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir