Bilge Hanım

Yeni Gine’de Sepik Nehri’nin bir kolu olan Yuat Nehri kıyısında yaşayan Mundugumor kabilesinin yaşam tarzına bakıldığında insan eti yedikleri ve kafa avcılığıyla meşhur oldukları görülür. Hatta kafa avcılığı törenleri de onların geleneksel bir kutlama biçimidir. Mundugumor 1928 yılında Avustralya hükümetinin kontrolü altına girmiştir ve Avustralya hükümeti yamyamlığı ve kafa avcılığını reddettiği için bundan sonra Mundugumor halkının yaşam tarzı biraz daha değişmek zorunda kalmıştır.

Yuat Nehri Sepik Nehri’nin oldukça hızlı akan bir kolu olması sebebiyle Mundugumor halkı nehİre yaklaşmamaya özen gösterirler. Araştırma için bölgeye giden Mead, nehir için: “Bazen öyle akar ki motorlu deniz taşıtı bile nehrin aksi yöne gidemeyecek olur,” der. Bilindiği kadarıyla Yuat Nehri, Mundugumor halkını ikiye bölmüştür, Nehir üzerinde bulunan bir köprü bu iki bölgeyi birbirine bağlamaktadır fakat zamanla Yuat Nehri’nin hırçın suları köprünün yıkılmasına sebep olmuş ve yeni köprü inşa edilemediği için Mundugumor halkı zamanla birbirinden iyice kopup ikiye bölünmüştür. Her ne kadar bu iki grup aynı dili konuşsa da artık birbirlerini aynı grubun üyesi olarak görmemeye başlamışlar, geçmiş zamanlarda Mundugumor dilini konuşan insanı yemek tabu iken zamanla bu yasak kalkmıştır.

Mundugumorların ülkesi çok verimli topraklara sahiptir fakat etraflarına saldıkları korkudan dolayı diğer kabile halkları bu ülkeye yaklaşmaktan korkmaktadırlar. Mundugumor halkı bu korkuyu kendi aralarında da yaymaktadırlar. Baba oğlundan, anne kızından nefret eder. Bunun altında ise evlenmek için uymak zorunda oldukları kurallar yatar. Mundugumor kabilesinde evlenmek isteyen bir erkek kız kardeşini başka bir erkeğe verir ve o erkeğin kız kardeşini alır. Mundugumor hukuku gereği evlilik bu şekilde gerçekleşir. Eğer erkeğin değiştirebileceği bir kız kardeşi yoksa kavga etmek zorundadır. Bu kavga sonucunda birinin kız kardeşini veya annesini kaçırabilirse bir bahşiş karşılığında onunla evlenir. Bu olay erkek çocuk için tehdit demektir çünkü kızı büyüyen bir baba oğlundan önce davranıp kızını değiştirebilir ve daha genç biriyle evlenebilir. Bu yüzden baba ve oğul arasında büyük bir yarış vardır. Babanın kızı değiştirip eve başka bir hanım getirmesi de anne için tehlike olarak bilinir bu yüzden de anne ve kız arasında da büyük bir düşmanlık söz konusudur.

Yine bu toplumda hamile kalmaya iyi gözle bakılmaz. Eşi hamile olan erkek çevresi tarafından dışlanır. Hamile eşe yaklaşmak ikiz bebek olacağı düşüncesiyle yasaktır. Bu sebeple erkek ya başka yere gider ya da başka kadınların peşine düşer. İlk bebek doğmayı başarırsa ondan sonra gelecek olan kardeşlerinin yaşama ihtimali daha yüksek olur. Ve ilk bebek kız olursa yine onun da yaşama ihtimali yüksek olur çünkü babası tarafından korunur ve büyütülür. Gelecekte değiş tokuş yapabilmesi için bu kız çocuk baba için büyük bir fırsattır.

Genel olarak Mundugumor kabilesine baktığımızda aile içinde ve dışında kavgacı bir yapıya sahip olunduğu ve birbirlerine olan güvenin çok az olduğu görülür. Böylesine şüpheci bir toplumun ayakta kalabilmesi de antropologlar tarafından şaşkınlıkla gözlemlenmiştir. Dünya üzerinde bizden uzak, bilmediğimiz nice toplumlardan birini daha böylelikle keşfetmiş olduk.

Not: Bu yazı için Nephan Saran’ın Antropoloji kitabından faydalanılmıştır. Emeklerinden ve katkısından dolayı kendisine teşekkürü borç biliriz.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir