Hacer Yusufoğlu

bana sevgiyi anlat 
dağlardan, kıyılardan enginlere uzanan yollar boyunca.
bir hevesle sarfet ki, dans ediversin sözcükler,  
yüreğinden yüreğime kurulacak olan sevda köprüsünde.
dahası bize vaad edilenlerin kıvancı icerisinde
durdurak bilmeden eşlik ederiz seninle
bana sevgiyi göster
kırıp dökmelerin yahut acı çekmelerin
dahil olup olmadığını öğret ki bileyim.
kim bilir, rüzgar uzaklardan koşarak gelir,
savurur belki o an omuzlarımızda birikmiş her bir yükü
fakat aldırma sen
olur ya insanın tatminliği başlar
acı gerçeklerin ruhunu terkedip gittiği yerde
bana sevgiyi hissettir
zira bağışlamak istiyorum seni
haykır göğsünde bir yere saklanmış 
bana ait olmaların benliğini.
çok yorulmaktandır bu isteğim 
bu hüznüm, bu neşem.
bilirim kusuruna bakmazsın bunun
belki de bu yüzdendir onca çilekeşlikle kapını  şen çalmam. 
bana sevgiyi ver
teslim et sonra tüm kalbinle sonsuzluğa doğru
yitirmiş hayatların durmaksızın 
anlamlarını yeni baştan kazanması varsay bu vuslatı.
sayende keşfettim ben beklemeyi
şimdilerde ise
yalansız, dolansız bilhassa acısız
sevmek, yalnızca sevmek istiyorum seni.
Kategoriler: Şiir

0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir