Giryânî
Yazamaz her âdem istemek ile
Hüdâ'dan tecelli, mazhar gerekir
Hüner de eklenir fıtrat özüne
Gönülde tutuşan az har gerekir
Er kimse almalı şiirle tatlar
Sözü dizginleyip koşmalı atlar
Esrârı âşikar eder de hatlar
Şiir yazan ere pek ar gerekir
Bâzan yükselir arşa Çalap olur
Bâzan çakılır yere turap olur
Elden ele çalınır rebab olur
Onun nağmesine, pür nâr gerekir
Yazdığım söz olur derdmende devâ
Derk edemez içi doluysa hevâ
Bil ki aşkın sözü derûnda cevâ
Bunu bilmeyene, tımâr gerekir
Gönülden dökmeli kanlar kağıda
Feryât figân dönsün sözle ağıda
Bâzan kemânla derd, bâzan da uda
Sazı kalem yapan huşyâr gerekir
Târumar etmeli hicrin okları
Kara dediklerinde bul akları
Kendi içindeki cengi okları
Huzura sokacak hazar gerekir
Şeriat, tarikat süremez devri
Umrunda olmasın Lozan'ı Sevr'i
Dünya yansa dahi dönmesin nevri
Bunların hepsinden güzâr gerekir
Giryânım beyandır âgâha sözüm
Akıttığım yaştır, şiirim gözüm
Tanrı nasib eder, kanar da özüm
Dertten çürümüş bir dilzâr gerekir
0 yorum