YARALARIMIZ

Elif Sakallı

Ruhu yaralanmışsa insanın kendi başına yaşadıklarını anlamlandırması zordur. Ancak Rahman’ın yardımıyla fark edebilir. O sana kördüğümdeki sallanan ipi gösterebilir. Neyi, neden yapıyorum? Bu soru can alıcı bir sorudur. Düzgün, samimi bir niyet ve besmele ile sorulursa giremediğin kapılardan girebilmeni ve anlamsızlık boyutundan çıkabilmeni sağlar.  Kişinin bu soruyu kendine soracağını bilmesi kişinin hareketlerinde şuurlu olmasını sağlar.  İnsan bu soruyu kendine sorunca aldığı cevaptan memnun olmayabilir. Çünkü yüzleşmek her zaman mutlu etmez.

Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır, derler. Aradığını bulamayanlar da başka başka güzellikler ve sürprizlerle karşılaşırlar. İnsan kendisine ne olduğunu ruhundaki sızının kaynağını da ararsa bulabilir. Sebeplerin önündeki perdeler kalktığında ruhundaki gece gündüze dönmüştür.

İnsan vücudundaki hiçbir yara, iltihap iyileşmeden kalmaz. Verem hastalığında örneğin, bağışıklık sisteminde görevli güçlü makrofaj askerleri dış yüzeyindeki lipit tabakasından dolayı tüberküloz bakterisini öldüremez. Ne yapsam ne yapsam diye kara kara düşünmez makrofaj hücresi. Hemen dev hücrelere dönüşür ve bakterilerin etrafını sararak onları hapseder. Öldüremiyorsa onları hapseder ve yayılmasının önünü alır. Vücudundaki dirençli bir bakterinin bile önünü alan ve şifa veren rabbin ruhunu da iyileştirir. Yeter ki tıpkı hasta bir insana dışarıdan yardımı kesmememiz gereken ilaç ve beslenme ne varsa destek sağladığımız gibi ruhu yara almış bir insana da destek olalım. Kişi bu yardımı kendi kendine de yapabilmeli, iyileşmeye hazır olmalıdır! Kur’an ayetlerini okumak, dinlemek, zikir çekmek, namaz kılmak, bir dostla olan hoş bir sohbet,  iyilik yapmak, gülümsemek ruha şifadır.

Yine insan bazen ne yapması gerektiğini biliyor ama nasıl yapacağını bilmiyor. Normal doğumla bebeklerin hangi hareketleri hangi sırayla yaparak doğduğunu bilir misiniz? Bunlar bize kadın doğum derslerinde öğretilirdi. Ben ezberlemeye çalışırdım. Hâlâ anlayamıyorum daha yürüyemeyen, konuşamayan, tuvalete gidemeyen bebekler nasıl biliyorlar? Çünkü ters bir hareket yapsa doğum daha da zorlaşacak.  Doğmasının en kolay yolu bu. Kim öğretti size diye hayran oluyordum Rabbimin ilmine ve rahmetine! Hala da hayretimi kaybetmedim çok şükür. Doğum yolunu kolaylaştıran Rabbim, elbet hayat yolunu da kolaylaştırır. Yeter ki o bebek gibi yapmamız gerekenleri yapalım sadece kararsızlığa, ümitsizliğe ve kedere düşmeden.