Ayten Almasri

İnsan bu dünyaya aslında bir veda ile gelir. Anne karnındaki sessiz huzura veda edip bilinmezliğe doğar. Tarifsiz bir güven alanından adeta bir boşluğa düşer. Bundan sonra atacağı her adımda, biraz daha uzaklaşır o güvenli sığınaktan.
Bir zaman sonra anlar ki ömür denilen şey, yavaş yavaş gerçekleşen bir ayrılıkmış. Ama kavuşmaların en güzeli başka diyarlara saklanmış. Bu yüzden insan, bütün kavuşmaları, bütün umutları, vedaların hiç olmadığı diyarlara saklar.
Kapanan her kapının, edilen her vedanın bir hayır taşıdığına iman ettiğinde ise gönlünden bir pencere açılmış gibi ferahlar.
Veda etmek, aynı zamanda vefadır da. Vefa duymadığına veda etmez insan; sırtını döner, gider. Ama vefa duyduğundan, gözleri dolu bir helallik ister.
Dilerim ki her veda bir duaya dönüşsün. Her giden hayırla anılsın, kalan sağlıcakla kalsın. Ve her gönül, bir gün, veda nedir bilmeyen bir bahara kavuşsun.
Kalemtıraş’a duyduğum vefa, bana bu cümleleri yazdıran… Kalemtıraş, benim kelimelerimin yuvasıydı. Haliyle, yuvaya veda etmenin verdiği bir hüzün var içimde. Bolca da minnet… Biliyorum ki bu veda, yolun sonu değil; sadece bir yol ayrımı…
Vedamız, vefamızdır.
Güzel hatıralarla…
İyi ki vardın Kalemtıraş.
Eyvallah.
0 yorum