Abdurrahman Kıroğlu

Çağımız! Ah medeniyet sanılan medeniyetsizlik! Tüm iyilerin kötü sayıldığı, tüm kötülerin el üstünde tutulduğu o mahluk-i asil!  Her şeyin mübah olduğu bir dönem, zannediyorum tahmin edilemezdi! Herkesin namuslu olup her tarafın üçkâğıt dolu olduğu bir dönem nereden geldi acaba? Herkesin kalbi temizken toplumun yozlaştığını, kötülüğün yayıldığını haykırıyor insanlar! “Nasıl bir dönemdir bu Ya Rabbi!” diye haykıranlar bile seslerini Rablerinden başkasına duyurma peşinde.

Ne amirler emirlerinin ciddiye alınmasının peşinde, ne de memurlar emri yerine getirmeyi fazilet saymakta! Herkes kendi yaptığının ne kadar iyi, doğru ve sağlıklı olduğundan bahsetmekte. Her hata aslında bambaşka doğrular sebebiyle yapılıyor. Herkes uyanık ama kimsenin gözleri açık değil. 

Sözlerimiz süslü ve de uzun uzun uzamakta. Dış görünüşümüze yaptığımız abartı ve makyajı sözlerimize yapmaktan çekinmiyoruz. Başkası bize kursa benzeri cümleler anlamadığımız için şikayetçi olacağımız cümleleri kurmaktan çekinmiyoruz. Bizim zamanımız kıymetli. Başkalarının zamanını almaktan çekinmesek de bizim zamanımızın alınmasından hep şikayetçiyiz. Empatinin en güzelini biz yapsak da kimsenin bizle empati yapmamasından şikayetçiyiz. Ne de olsa empati bizimle yapıldığı zaman kıymetlidir.

Bakışlarımız puslu mesela. Olanı olduğu gibi görmekten aciziz. Olanı olduğu gibi görmektense görmek istediğimiz gibi görme derdindeyiz. Kendimizi nerede görüyorsak insanlar da bizi orada görsünler istiyoruz. Güzel bakmıyoruz ki güzel görelim. Hayattan zevk alamama sebeplerimizin başında bu geliyor. Puslu bir hava tasavvurumuz var. Herkes de öyle tasavvur etsin istiyoruz.

Sözün özü diye başlayan çok kelam duymuşsunuzdur. Bitmeyen masallara kıssadan hisse kesmenin çok sevildiği bir çağdayız. Ne küçüğümüz küçük ne büyüğümüz büyük! Sözlerimize öz arayıp duruyoruz. Halbuki öz olmakla sorumluyuz. Sözümüz özümüzü yansıtmalı. Katışıksız ve karmaşık olmayan bir özü. Dilden çıkan sözü günde üç defa, beş defa değiştirmenin anlamı yok. Eskilerin dediği gibi, söz senin esirindir. Ne zaman konuşursun sen onun esiri olursun. Özümüzün sözü aslında olması gerekendir. 

Vesselam…

Kategoriler: Deneme

0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir