Şakir Zümre

Ya hu, ne demek!

Tepkilerimiz kadar mı var olacağız? Yoksa varlığımız kadar mı tepkiliyiz? Lafa bak, duyan da matah bir cümle zannedecek! Ne demek tepkilerle insanları sınırlamak! Tepkiler değil ama başka şeyler sınırlandırmalı insanı. Boşu boşuna hayallere ne gerek var! Zaten genelde tepkimiz hayalimiz kadar değil midir? Belki hayalimizle doğru orantılı, belki ters. O zaman ne gerek var hayalleri büyütüp tepkimizi artırmaya? Bırak harca hayallerini, sen tükenmeden hayallerin tükensin, yoksa hayaller ne demek!

Yok efendim sen böyle bir insan mıydın? Eskiler şöyleydi, yeniler böyleydi! İnsanlık nereye gidiyor? Ne demek ya hu gitmek! Kalsın insanlık olduğu yerde. İlerlemek için gereken eforun farkında mısınız? Ne için bunca efor harcama, kendimi yormama değecek olan şey nedir? Hem neden ilerleyip daha karmaşık ve zor yerlere varalım ki? Rahatlıktan neden rahatsız olur insan? E tabi ki makul oranda insan da harcamak gerekebilir. Rahatımızın tükenmesindense insanların kısmi tükenmesi kabul edilemez mi, yoksa insanlık ne demek!

Vay arkadaş neden modaya uydun? Senin kendi fikrin yok mu? Taklit ede ede nereye kadar devam edeceksin? Ben neden görünüş olarak ayrılayım ki insanlardan? Ayrı ve gayrı durmak için çok sağlam bir sebebim mi var? Hem insanlar kafa yormuş, bir ürün ortaya koymuş. Beğenmekte zorlansam da alışırım bir müddet sonra. Zamanında karşı çıktığımız nelere alışmadık ki! Her işimde nev-i şahsıma münhasır olmak zorunda mıyım? Biraz taklit etsek ne çıkar? Hatta çok fazla taklit etsek ne olur? Beni bambaşka biri yapacak değil ya? Hem orijinal fikirleri kullanmak taraftarı isen harcayalım onları. En azından ayrışmayalım. Hem kaynaşsak bir potada eriyeceksek, zaten biz de aynısı olmaya çalışıyorsak (çalıyorsak), intihal ne demek!

Bir de bu kabalık var toplumda. Kişi hoşlanmadığı şeye hemen sert ve kaba bir laf yakıştırır. Sırf birileri nefret etsin diye. Hadi maddi şeyleri izinsiz almaya çalmak dedin, peki manevi şeyleri habersiz almaya neden çalmak der dururuz? Zaten manevi anlamda elde etmek isteğimiz şey bize örnek gösterilen yani bizim nasıl olmamız gerektiğini tarif ettikleri şey değil mi? Koca koca ünvanlara isimsiz atıflarla gelen kişiler neden bizim atıflarımıza kızarlar? Bu yol onların öğrettiği yol değil mi? Büyük ünvanı öyle ya da böyle elde eden kişi birilerini harcamadı mı? Kendi biraz harcansa ne olur ki? Hem herkes yeni bir şeyler bulacaksa bu işin bir sonu olabilir mi? Ardı arkası gelmeyecek bir iş için uğraşmak nicedir? Her çağın gereklerini yerine getirmek gerekir. Bunda hem fikirizdir herhalde. Bugün modern bilim dediğimiz, isimsiz aşırmalardan müteşekkil değil midir? Mendel dediğimiz rahipten sayamayacağımız kadar çok önce benzer şeyleri söyleyen Nazzam’ı göz ardı ederiz. Mendel modern bilimin ve genetiğin özgün babası iken Nazzam’ı harcamaktan çekinmeyenler neden kendi özgün(!) eserlerinin harcanmasından çekinirler? Ne demek özgün!

Kaldı ki kiminin bilim dediği, kiminin ilim dediği ortalık malı değil midir? Ne yani bir şiiri sahiplenir gibi mi sahiplenmek lazım bilimi? Hem şair ne kadar sahiplenebilir ki şiirini? Sonuçta dinleyicinin anladığı kadarını anlatmaz mı şair? Dinleyicinin hissettiğinden başka hangi duyguyu verebilir şiirine şair? Sahi bilim üretenler bunu insanlık faydasına sunmazken, işin sürekli telifindeyken şairler neden alıntılarına nazire der de çoğaltmaya çalışır? Şiirleri baki kılıp şairleri tüketiyoruz. Bilim insanlarını baki bırakıp bilimi tüketiyoruz! Tüketmeyeceksek neden bilim yapıyoruz? Hem ne demek bilim!

Yok tasarrufmuş, yok tedbirmiş! Bu şekilde mi baskı altına gireceğiz? Bizi böyle mi kontrol edecekler? Hiç böyle kontrol mü olurmuş? Bari harcayarak kontrol edilelim! Başkaları için yaşayıp, başkaları için kazanalım! Başkaları için kazandıklarımızı yine başkaları için harcayalım! Ne gerek var aksiyona, harekete, kendini bilmeye! Bırakalım bu boş lafları! Zaten yaptığımız hiçbir şeyin bir anlamı olmayacak. Bari başkaları için tükenebilen birileri olalım! Biraz bizi harcasınlar ne olacak ki? Zaten varlığı bir şekilde herhangi bir şeye yaramayan kişinin varlığı gerçekten varlık sayılabilir mi? Varlığımızı böyle ispatlayalım biz de! Tükettikçe tükenelim, tükendikçe daha çok tüketme arzusu içinde olalım! Hem tüketime hem piyasaya bir payda sağlayalım! Bir de her şeye bir değer biçen piyasa var değil mi? Sahi piyasa ne demek?


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir