Ayten Almassri
Benim adım mülteci… Resmiyette “vatansız ve sığınmacı” olarak geçiyor adımız. İnsanlar ise “mülteci” derler bize. Vatanı olan birine “vatansız” demek ne tuhaf değil mi? Oysa çocukluğumun, gençliğimin geçtiği bir vatanım var benim ama vatansızım!
Benim adım mülteci…
Hikayemi merak etmediğinizi biliyorum ama insanım ya, acılarımı anlatmaya ihtiyacım oluyor. Kendi vatanımda benim de bir adım vardı elbette, bakmayın burada mülteci diye anıldığıma. Vatanımda bombalar yağarken adımdan da geçerek kaçtım buralara. Sizin ülkenize gelmek hiç kolay olmadı benim için. Çok çetin yollardan geçerek geldim. Az önce dedim ya adımdan geçerek geldim diye, aslında canımdan da geçmiştim yola çıkarken. Bir umut yaşarım düşüncesiydi beni yola düşüren. Çetin yollar dediğimde aklına gelen o çetin yollar var ya, inan ki onlardan çok daha çetin yollar aştım senin ülkene gelebilmek için. Yolun çetinliği değil, korkuydu beni perişan eden. Ölüm korkusu değil, yanlış anladın. Ölümden de beteri var oralarda. Bir an aklına düşse seni darmadağın edecek şeyler yaşanıyor oralarda…
Biliyorum kızıyorsun bana senin ülkene geldim, seni huzursuz ettim diye ama inan ki ben de istemezdim ülkemi bırakıp burada bu hayatı yaşamayı. Sen hiç istenmeme duygusunu tattın mı? İnşallah tatmazsın. Bu duygunun insana ne kadar ağır geldiğini bilemezsin. Kendi ülkende istenmeyeceğin aklına geldi mi hiç? Gelmedi biliyorum çünkü benim de aklıma gelmemişti…
Benim adım mülteci…
Ben, ailesini bomba yağmurlarından kurtarmak için senin ülkene sığınan bir babayım.
Benim adım mülteci…
Ben, evlatları biraz daha nefes alsınlar diye senin ülkene sığınan bir anneyim.
Benim adım mülteci…
Ben, gözünün önünde bir bombayla babasını kaybeden, başka çaresi olmadığı için senin ülkene sığınan 9 yaşında bir çocuğum.
Adımı, dilimi, hikayemi bilmeseniz de olur. Ama ne olur benim bir baba olduğumu, benim bir anne olduğumu, benim bir çocuk olduğumu; benim bir insan olduğumu unutmayın…
0 yorum