Elif Mert

Biraz size bize ama en çok sana…

Okumak ne? İnsan bu durumda en fazla yazar. Seni yazar. Yazar olur. Uzanıyor sessizlik yatakta. Lambalar hüznünden suskun. Kapı sana açılıyor, sen yoksun. Şu an, şu saatler, şu gün hiç olmadığı kadar sen. Terlikler, perdeler, neşter sen. Şimdi herkes yoğun bakıyor sana. Herkes hiç duymadığın kadar seviyor seni. Saniyeler, geçmen için yol gösteriyor. Eskiden her şey büyüktü. En çok sen büyüktün. Ben büyüdüğümü seninle anladım. Orkide ağlarken sol omzumda. Şimdi adımların sağır. Dünya hâlâ dönmekten başka şey bilmiyor. Duvar sana bakıyor. Rahatsız oldun gözünü kapattın. Gün ışığı odaya vuruyor ve hele şükür nefes alıyorsun. Şimdi üzerimi kapat. Gözlerime de uyu de.

Yan odada Pembe Teyze yatıyor. Çocuğu olmamış, beyninde tümör var. O bir manevi anneanne. Hac’dan gelmiş. Pembe Teyze’nin eşi girdi içeri az önce. Pembe gömlek giymiş. Pembe abi. Bırakın, aşk boyasın sizi.

Bazen yazmak yaşamaktan daha zor hale gelir. Yazıyorum varsın, bakıyorum yoksun. Kelimeler üzerinden çekildiğinde kalakalıyorsun. Kendini en kötüye hazırla. Nasıl? Yazarak. Tüm bunları senin için yazdım. Hadi uzat gözlerini.

Kategoriler: Deneme

0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir