Kalemtıraş Ekibi

Margaret (Peggy) Marcus 23 Mayıs 1934’de New York eyaletine bağlı New Rochelle’de doğdu. Almanya’dan göç eden Yahudi bir ailenin iki çocuğundan ikincisidir. Gayet seküler bir çevrede büyümüştür. Sinagoga giden, klasik seküler Amerikan boşluğundan kaynaklı psikolojik tedavi gören bir çocuktur. Klasik Batı Müziği hayranlığı vardır. On bir yaşında radyoda duyduğu  Arap Müziği çok ilgisini çeker. Araştırmaları onu Mısırlı Ümmü Gülsüm’ün Meryem Suresine kadar götürür. Hayatına dokunan en kıymetli dönüm noktası burada olmuştur. Sinagoga gitmeyi bırakır. Ardından hümanist bir grubun derslerine devam ederken kendisini ateizmi savunurken bulur. 

1952’de üniversitede Psikoloji Bölümüne başlamışsa da buhranlarından dolayı bölümü bırakır. 1953’de New York Üniversitesinde Edebiyat Bölümünü kazandı. Aynı yıl birkaç ay siyonist Yahudi bir grubun toplantılarına katılır, fakat Filistin aleyhine yapılan propagandalardan sonra oradan da ayrılır. Aynı yılın yazında Kur’an ile tanışır. Üniversitesindeki aşırı Yahudi taraftarı profesörünün propagandaları karşında İslam’ın evrenselliğini görür. Müslüman oluşunda Muhammed Esed’in de etkisi azımsanmayacak seviyededir. Cezayir’de Cem‘iyyetü’l-ulemâi’l-müslimîn’den Muhammed Beşîr el-İbrâhimî, Cenevre’de ikamet eden Hasan el-Bennâ’nın damadı Saîd Ramazan, Suriye’nin eski başbakanlarından Ma‘rûf ed-Devâlîbî, Muhammed Hamîdullah, Seyyid Kutub ve Mevdûdî gibi İslam’ın önde gelen isimlerine mektuplar yazarak sorularına cevaplar aradı. Seyyid Kutup hapishane şartlarından dolayı rahat cevaplar veremeyeceği için onu Mevdudi’ye yönlendirir. Mevdudi ile iki yıl süren mektuplaşmalar sonunda 1961’de Brooklyn Camiinde Müslümanlığı kabul eder ve Meryem Cemile adını alır. Amerikada yaşamı zorlaşınca 1962’de Pakistan’a gider. 1963’de Cemaati İslam liderlerinden Muhammed Yusuf Han’a ikinci eş olur. 2012’de Lahor’da vefat eder. 

Amerika’da iken İslâmî konulara dair yazılar yazmaya başlayan Meryem Cemile çok sayıda eser kaleme almıştır. Ömrünü çağdaş materyalist felsefi akımlarla mücadele ederek geçirmiştir. Ona göre materyalist Batı medeniyetinin bütün anlamı kiliseyle ve nihaî olarak da bütün dinî ve ruhanî değerlerle hesaplaşmaktır. Bu sebeple görüşlerinin merkezini sekülerizm, materyalizm, oryantalizm, modernizm ve siyonizme yönelik eleştiriler oluşturur. İslâm dünyasında gelişen seküler düşüncelere şiddetle karşı çıkan Meryem Cemile’ye göre halifeliğin kaldırılması, şeriatın yerine modern laik ve Batılı hukuk sistemlerinin getirilmesi, evrensel İslâm kardeşliği ve ümmet kavramlarının yerini bölge veya ırk milliyetçiliğinin alması İslâm ülkelerinde yapılan büyük yanlışların başında gelmektedir. Endüstriyel gelişme ve hayat standartlarının yükselmesi insanlığın başlıca hedefi haline getirilerek bu hedefler uğruna İslâmî değerler feda edilmemelidir. Müslüman milletler modern hayatla telif için İslâm’da reform yapmaya çalıştıkça zayıflayacaklardır. Ayrıca modern dönemde, bütün Ortaçağ boyunca İslâm’ın Batı’ya karşı üstünlüğü ve Batı’nın düşünce kaynaklarını İslâm’dan aldığı gerçeğini çarpıtmak üzere İslâm’ın VII. (XIII.) asırdan itibaren gerilediği şeklinde bir söylem ortaya atılmış ve müslüman toplumların kurtuluşunun modern Batı düşüncesini ve hayat tarzını benimsemekten geçtiği ileri sürülmüştür. Bu düşüncelerin müslüman toplumlara kölelik ruhunu aşıladığını söyleyen Meryem Cemile, eserlerinde özellikle modernizm yanlısı olarak gördüğü Ziya Gökalp, Halide Edip Adıvar, Tâhâ Hüseyin, Âsaf Ali A. Feyzi gibi isimleri eleştirir. Ona göre Batı dünyasında İslâm’a karşı yürütülen kültürel savaş Avrupa ve Amerika’da devlet desteğiyle kurulan şarkiyatçılık, Ortadoğu ve İslâm araştırmaları merkezleri ve bu merkezlerde yapılan akademik yayınlar vasıtasıyla sürdürülmektedir. Batılılar tarafından programlanan İslâm ülkelerindeki eğitim sistemleri Batı’nın üstünlüğünü ve yenilmezliğini telkin etmektedir. Benzer şekilde müslüman kadınlara hürriyet verilmesi adı altında geliştirilen söylemler, aslında Batı’nın hayat tarzının ve âdetlerinin benimsenmesi anlamını içeren aldatmacadan başka bir şey değildir.

Meryem Cemile Philip K. Hitti, A. Kenneth Cragg, S. D. Goitein, W. M. Watt, Wilfred C. Smith, Nadav Safran, H. A. R. Gibb ve F. K. Abbot tarafından yazılan kitapları ayrıntılı biçimde inceleyerek eleştirmiştir. Ona göre oryantalizm İslâm’ın objektif ve tarafsız incelenmesinden ziyade gençlerin kendi din ve inançlarına karşı gelmelerini, İslâm tarihini ve kültürünü çağdışı görerek aşağılamalarını sağlamayı hedefler. Adı geçen oryantalistleri ve eserlerini tenkide tâbi tutarken Meryem Cemile yapılan araştırmaların altında yatan emperyalist niyetlere özellikle dikkat çeker. Meryem Cemile’nin genelde popüler bir üslûp ve yöntemle yazılmış olan eserleri İslâm dünyasında geniş ilgi görmüş; Türkçe, Arapça, Farsça, Malayca, Endonezce ve Urduca başta olmak üzere çeşitli dillere çevrilmiştir.

Not: Bu yazı hazırlanırken https://islamansiklopedisi.org.tr/ adresinden ciddi manada istifade edilmiştir.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir