Kalemtraş Ekibi

İran’ın Horasan bölgesinden başlayarak Kuzey Afganistan dahil Pamir ve Hindukuş-Kunlun (Karanlık) dağlarının kuzey eteklerinden Çin’in Tun-huang bölgesine kadar uzanan, oradan Mançurya’nın batısına ulaşan, Moğolistan’la birlikte Güney Sibirya’nın tamamını içine alan, batıda Ural dağları ile Volga ırmağının Hazar denizine ulaştığı noktaya kadar devam eden geniş bir alanı kaplar. Türkistan kelime olarak Türk Yurdu demektir. Atayurt denildiğinde kastedilen Türkistan’dır. Bir ülkeden ziyade bir coğrafyanın adı olmuştur. Çoğunluğunu günümüzde Uygur ve Kazak Türkleri ile diğer Türk gruplarının oluşturduğu Çin Halk Cumhuriyeti hâkimiyetindeki bölgeye Doğu (Şarkî) Türkistan, 1924’ten sonra Sovyet hâkimiyetine giren alana Batı (Garbî) Türkistan adı verilmektedir. Doğu Türkistan’ın yüzölçümü 1.828.418 km2, Batı Türkistan’ın 3.836.503 km2’dir.

Türkistan ismine ilk defa İranlılarda rastlarız. Sonra Araplar arasında da meşhur olmuştur. Türkistan ile ilgili tarihî metinlerde farklı tanımlamalar ve birbirlerine yakın olsa da farklı coğrafyalar zikredilir. Bu birazda o tarihî metne bağlı olan milletlerin Türklere bakışıyla alakalıdır. 19. yy Rus ve Çin kaynaklarında ise Türkistan bölgesi Doğu Türkistan ve Batı Türkistan diye iki farklı şekilde anılmaktadır. İslam öncesinde Hunlar, Uygurlar, Göktürkler gibi büyük imparatorluklar Türkistan bölgesinde kurulmuş ve yayılmıştır. Karahanlıların İslam’a girmesiyle Türkistan bölgesinin ortasında bir Türk İslam devleti neşvünema etmiştir. Sonrasında Gazneliler ve Selçuklular ile neredeyse Türk kelimesi Müslüman kelimesiyle özdeşleşmiştir.

Türkistan bölgesi dünyada mücadelenin hiç durmadığı bir bölgedir. Bereketli Hilal denilen Anadolunun hemen yanında yer alan Türkistan adeta bir dünya tarihinin şekillendiği yerdir diyebiliriz. Batı Türkistan’da 1800lü yıllarda Rus işgali başlayınca Türkistan coğrafyasında bulunan Türk Hanlıklarını(emirlikleri) kontrol için 1867’de başkenti Taşkent olan Türkistan Umumi Valiliği kuruldu. İlk vali General K. P. Kaufman idi. Bu valiliğe Siriderya havzası, Fergana ve Mâverâünnehir dahil edilmişti. 1869-1884 yılları arasında işgal edilen Türkmenistan Hazar Ötesi Vilâyeti (Zakaspiskaya Oblast) buraya bağlandı. 1898’de Türkmenistan ve Yedisu valiliğe katıldı ve Türkistan daha geniş bir anlam kazandı. 1886’da I. Muşketov yaptığı çalışmalarla Türkistan adına idarî değişikliklere rağmen coğrafî anlam kazandırmaya gayret etti. Buna göre Hazar denizi, İran yaylası ve Buz denizi arasındaki saha Türkistan olarak adlandırılmalı, Hindukuş dağları Rusya ile İngiltere arasında sınır kabul edilmeliydi.

1911’de Türkistan Umumi Valiliği’nin nüfusu 9.838.100 idi. Bolşevik devrimi esnasında Türkistan’da Türkistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (30 Nisan 1918), Buhara Sovyet Halk Cumhuriyeti ve Hârizm Sovyet Halk Cumhuriyeti gibi yerel kuruluşlar ortaya çıktı. Bunlar bağımsızlık taraftarlarına karşı Bolşevik Ruslar’la iş birliği yaparak komünizmin Türkistan’da yerleşmesine katkı sağladılar. Fakat Sovyet yönetimi herhangi bir etnik ve kabilevî oluşuma izin vermiyordu. Türk kökenli topluluklar arasında bölücü faaliyetler yürüterek kabileleri ayırmayı başardı. Türkmenler’i, Kırgızlar’ı, Kazaklar’ı ve Özbekler’i ayrı ayrı cumhuriyetler haline getirip Türkistan birliğini dağıttı. 16 Eylül 1924’te alınan kararla Türkistan adı tamamen ortadan kaldırıldı. Bolşevikler, Türkistan’ın idarî yapılanmasını değiştirdi; valiliğin merkezi yine Taşkent’ti, ancak adı Orta Asya bölgesi (Sredniy Azii Kray) oldu. Evet Türkistan ismi Stalin Döneminde Orta Asya ismiyle değiştirildi. İsmin varlığının bile küresel güçleri rahatsız etmesini anlamak zor değildir. Buraya kadar anlattığımız kısım Batı Türkistan diye adlandırılan coğrafyadır. 

Doğu Türkistan ise genel itibariyle Çin ile mücadele içindedir. Doğu Türkistan’ın hareketli tarihi 744’de Uygurların kurdukları Ordubalık Devletiyle başlar. 840’da Kırgızlara yenilmeleri üzerine 856’da Mengli Kağan’ın tahta çıktığı Uygur Devleti kuruldu. Moğol istilasına kadar üç asır hüküm sürdüler. Bir de Doğu Türkistan’da 840’dan 1212’de Harzemşahlar tarafından yıkılana kadar hüküm süren Karahanlılar vardır. Moğol İstilası, Çağatay Devleti ve Timur Devleti sırasıyla bölgenin geneline hakim olurlar. Timur 1365’de hem Batı Türkistan’a hem Doğu Türkistan’a hükmeder olmuştu. Daha sonra tekrar Çağataylar bölgede üstünlük kurarlar. Babürlüler ve hanlıklar dönemi de çok çekişmeli geçmiştir. Hoca İshak Veli’nin bölgeye gelip şehir şehir gezip Müslümanların bir olmalarının önemini anlatması üzerine Doğu Türkistan’da birlik sağlandıysa da Hoca İshak Veli’nin evlatları arasında başlayan mücadele 1678 ile 1755 dönemine mücadeleyle geçen Hocalar Devri denmesine sebep oldu. Hocalar dönemi sonrası Çin saldırıları başladı. Kıyasıya mücadeleler devam etti. Çinler zayıflayınca bu sefer Batı Türkistan’a hakimiyet kurmaya çalışan Ruslar devreye girdiler. Sonra her zaman olduğu gibi sömürge sevdasındaki İngilizler. Ruslar ile İngilizlerin anlaştıkları zamanlar dahi oldu. Osmanlının da bölgeye gönderdiği askeri yardımlar bilinmektedir. Hatta Sultan Abdulaziz adına hutbeler okutulduğu da tarihte kayıtlıdır. Yine de Çinliler az biraz güç bulduklarında saldırmaktan geri durmadılar. Şarkî Türkistan Cumhuriyeti 1933’de kuruldu. Sonra Ruslar ve Çinliler tarafından işgal edildi. 1937’de Ruslar Doğu Türkistan’a son verdilerse de 1944’de tekrar kuruldu. Kıyasıya mücadeleler devam etti. Rus ile Çin’in çıkar ittifakıyla bölgedeki Türkler sürekli mücadele ettiler. Günümüzde Doğu Türkistan’da Çin işgali devam etmektedir. Koskoca bir Türkistan adı Orta Asya’ya evriltilmiş ve avuçlarımıza bırakılan hüzün dolu bir Doğu Türkistan coğrafyası olmuştur.

Not: Bu yazı hazırlanılırken islamansiklopedisi.org.tr dan faydalanılmıştır.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir