Kalemtıraş Ekibi

18 Temmuz 1918 tarihinde Mvezo, Güney Afrika’da doğan Nelson Mandela’nın ailesi Kosa dilini konuşan, Tembu kabilesindendir. Babası ise bu kabilenin şefi Gadla Henri Mandela’dır. Liseyi bitirdikten sonra Fort Hare Üniversitesi’ne giren Mandela, burada okurken siyasi olaylara karışmış ve bir öğrenci boykotuna karıştığı ve bunu organize ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırılmıştır. Daha sonra yarıda bıraktığı üniversite tahsiline uzaktan eğitim yoluyla devam ederek 1942’de Vitvaterstrand Üniversitesi’nin hukuk bölümünü bitirerek avukatlık yapmaya başlamıştır. Ülkenin ilk siyahi avukatı ünvanını almıştır.

Kendisine destek aramak için ülke dışına çıkan Mandela, İngiltere ve Afrika ülkelerini dolaşmış, Afrika ülkeleri ile sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etmiştir. Ülkesine döndüğünde arkadaşlarıyla birlikte, izinsiz yurt dışına çıkmak, halkı kışkırtmak, sabotajlar ve suikastler düzenlemek iddialarıyla yargılanmıştır. Siyahi halkın temsil hakkını savunan Mandela, halkın tamamının temsil edilmediği ve beyazların temsil edildiği parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savundu. Beyaz yönetim tarafından 1964’te ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu davranışıyla ırkçılığa karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simgesi oldu.

Dünyanın en ünlü mahkumu olarak anılan Nelson Mandela, Robben Adası (Fok Adası)’nda 27 yıl demir parmaklar arkasında kaldıktan sonra 1980’li yıllarda, ırkçılığa karşı mücadelenin bütün dünyada yoğunlaşması üzerine uluslararası bir kampanya sayesinde, 1990 yılında devlet başkanı De Klerk tarafından şartsız olarak serbest bırakıldı. 71 yaşında serbest bırakıldığında bu olaya Güney Afrika siyahilerinin yanında birçok beyaz da sevindi. Mandela’nın “Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahilerin bağımsızlığı için mücadele edeceğim.” sözü, halk tarafından bir simge haline gelmesine sebep oldu. 

Özgürlüğüne kavuştuktan sonra siyasi kariyerini şekillendirmiş ve Güney Afrika’nın ilk siyahi başkanı olarak ülkede ırk ayrımcılığının sona ermesini sağlamıştır. Bugün Mandela, bir özgürlük savaşçısı olarak kabul edilmektedir. Güney Afrika’da, kendi kabilesindeki büyüklerin kendisine taktıkları Madiba lakabıyla tanınır.

Nelson Mandela dünyanın en  saygıdeğer liderlerinden biri olarak görülmektedir. Sadece kendi kuşağında değil,  kendinden sonraki genç kuşaklar için de etkisi büyük olan liderden biri olarak değerlendirilmektedir. Tüm yaşamını ırkçılık, fakirlik ve her alanda eşitsizliğin engellenmesine adayan Nelson Mandela, yaşam felsefesini ifade ederken “Ubuntu” kavramını kullanıyor. Ubuntu, Güney Afrika’da ilk kez 19. yy.’ın ortalarında kullanılmaya başlanan, “senden dolayı varım” veya “ben senden dolayı benim.” anlamlarına gelen,   insanların birbirlerine bağlılık ve ilişkilerine odaklanan etik bir felsefedir.

Mandela, anti-sömürgeci ve anti-apartheid görüşü ile uluslararası beğeni toplamış ve 1993’teki Nobel Barış Ödülü, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı Özgürlük Madalyası ve Sovyet Lenin Nişanı da dahil olmak üzere 250’nin üzerinde ödül kazanmıştır. Güney Afrika’da “Ulusun Babası” olarak görülmektedir. 

Mandela 2008 yılında ABD’nin terörist listesinden çıkarılmıştır. 8 Haziran 2013’te hastaneye kaldırılan Mandela, 5 Aralık 2013’te ölmüştür.Mandela’nın etkisi sinema sektörünü de etkilemiş, hakkında pek çok film çekilmiştir. ‘‘Goodbye Bafana /Özgürlüğün Rengi’’ filmi de onun hayatını anlatan en etkili filmlerden biri olmuştur. Long Walk to Freedom onun otobiyografik eseriyken, Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol bu kitaptan uyarlanmış 2013 tarihli bir filmdir. “Bir insanı bir diğerinden ayıran ona verilenler değil, sahip olduklarından neleri var ettiğidir.” diyen Mandela, hayatı boyunca vermiş olduğu mücadelenin ardından geride zulme karşı susmayan, direnişçi bir halk bırakmıştır. ‘‘Filistinlilerin özgürlüğü olmadan özgürlüğümüzün eksik olduğunu çok iyi biliyoruz.’’  diyen Mandela’nın bıraktığı ülkede halen Filistin meselesi aynı hürmeti ve değeri görüyor. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı en gür sesi çıkaran hükümet Mandela’nın ülkesi olmuştur. Onun davasını terk etmeyen Cyril Ramaphosa’ya ve Güney Afrika Cumhuriyetine selam olsun!


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir