Kalemtıraş Ekibi

Cezayir ya da resmî adıyla Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti, Kuzey Afrika‘da bir ülke. Afrika’nın yüz ölçümü olarak en büyük ülkesi olan Cezayir, dünyada onuncu, Arap Dünyası ve Afrika Birliği içerisinde ise en büyük ülkedir. Aynı zamanda, 44 milyonluk nüfusuyla da Afrika’nın en kalabalık sekizinci ülkesidir. Cezayir etnik açıdan bir İslam, Arap ve Berberi ülkesidir. Ülkenin ismi Arapça’da “adalar” anlamına gelmektedir. 

Fransa, yüzyıllar boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Cezayir’i 1830’da işgal etti. Kuzey Afrika’daki diğer sömürgelerin aksine Cezayir’i topraklarına katan Paris, buraya 1 milyona yakın yerleşimci göndererek kalıcılığını pekiştirdi. Fransa’nın iki dünya savaşı ve diğer askeri operasyonlarda daha fazla özerklik vaadiyle silah altına aldığı Cezayirliler, ülkelerine döndüklerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam ettiler. Cezayirlilerin eşit şartlarda siyasi temsil çabaları da en kanlı biçimde bastırıldı.

Cezayir’in bağımsızlık oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC), Fransızlara karşı bağımsızlık mücadelesini 1 Kasım 1954’te yayımladığı bağımsızlık bildirgesi ve sömürgecilere karşı ayaklanma çağrısıyla başlattı. Fransa bu çağrıya daha fazla asker yığarak karşılık verdi. UKC, 1956-1957 yılları arasında Fransa’nın sömürgeci askeri hedeflerini, ordu devriyeleri ve polis karakollarını, iletişim ve ulaşım hatlarını hedef alan birçok eylem gerçekleştirdi. UKC, Mısır’ın başkenti Kahire’den tüm Cezayirlilere, bağımsız, demokratik, egemen ve Müslüman Cezayir devletinin kurulması için Fransızlara karşı ayaklanma çağrısı yaptı.

Fransızların titizlikle topraklarına entegre ettiği Cezayir’i kaybetmek, Paris yönetimi ve Cezayir’de ikamet eden 1 milyonun üzerindeki Fransız yerleşimci, diğer adıyla “kara ayak (pied noir)” tarafından tahayyül edilebilecek bir durum değildi. Dolayısıyla Fransa ordusu, UKC’nin eylemlerine şiddet ve baskıyı artırarak karşılık verdi. Paris yönetiminin Cezayir’de başvurduğu şiddet, yıldırma ve işkence yöntemleri yerel düzeyde Cezayirlilerin UKC arkasında saflarını sıklaştırdı ve Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine uluslararası desteği beraberinde getirdi.

Cezayir savaşı, Fransa’da yönetimi yorgun düşürdü ve 1958’de Paris’te hükümet devrildi. Böylece Dördüncü Fransız Cumhuriyeti sona erdi. Beşinci Cumhuriyet’in başına Mayıs 1958’te Fransa’nın II. Dünya Savaşı lideri General Charles De Gaulle geçti. Fransa ve Cezayir tarafından memnuniyetle karşılanan De Gaulle’ün Ocak 1960’da UKC ile müzakereleri başlattığı haberi Afrika’daki Fransız yerleşimcilerin tepkisine yol açtı. Fransız ordusu içinden bir grubun Nisan 1961’de General De Gaulle’e karşı darbe girişimi başarısız kaldı.

Fransa ve UKC 8 yıllık savaşın ardından Mart 1962’de Evian Barış Antlaşması’nı imzaladı. Ancak, Fransız ordusu ve istihbaratının desteklediği yerleşimci “kara ayak” silahlı örgütleri, Cezayir’deki sivillere karşı saldırılarını kesmedi. Cezayir, 8 yıllık mücadelenin ardından Temmuz 1962’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 99,72 “evet” ile bağımsızlığına kavuştu. Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu. Gerek Fransa’da gerekse uluslararası camiada sanat, sinema ve edebiyat dünyası Fransa’nın Cezayir’deki kara lekesini kabul etti.

Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalıştı ancak Fransa hâlâ Cezayir’de soykırıma varan kanlı suçlarını kabul etmiyor. Sinema ve edebiyat dünyasının da gözünden kaçmayan bu mücadele, hem Fransa hem de Cezayir tarihinde kapanmayacak yaralara yol açarak iki ülkeyi de derinden etkiledi.

Cezayir ayrıca bağımsızlık savaşı sırasında öldürülen Cezayirli savaşçıların Fransa’ya götürülen kemiklerinin iadesini istiyor. Fransa, temmuz ayında 24 Cezayirli bağımsızlık savaşçısının kafataslarını Cezayir yönetimine teslim etmişti. Diğer bir tartışmalı başlık Paris yönetiminin Cezayir topraklarında 1960-1966 yılları arasında yaptığı nükleer denemeler. Fransa, söz konusu dönemde 17 nükleer bomba denemesi yaptığını savunurken, Cezayir makamları bu sayının 57 olduğunu belirtiyor ve bu denemelerinin kurbanları için Fransa’dan tazminat talep ediyor. Son olarak, Cezayir 1954-1962 bağımsızlık mücadelesi yıllarına ait akıbeti bilinmeyen 2200 kişiye ilişkin Fransa’dan bilgi talep ediyor.

Not: Bu yazı Cezayir ile ilgili birkaç kaynaktan alıntılanan derleme bir yazıdır.

Cezayir ya da resmî adıyla Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti, Kuzey Afrika‘da bir ülke. Afrika’nın yüz ölçümü olarak en büyük ülkesi olan Cezayir, dünyada onuncu, Arap Dünyası ve Afrika Birliği içerisinde ise en büyük ülkedir. Aynı zamanda, 44 milyonluk nüfusuyla da Afrika’nın en kalabalık sekizinci ülkesidir. Cezayir etnik açıdan bir İslam, Arap ve Berberi ülkesidir. Ülkenin ismi Arapça’da “adalar” anlamına gelmektedir. 

Fransa, yüzyıllar boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Cezayir’i 1830’da işgal etti. Kuzey Afrika’daki diğer sömürgelerin aksine Cezayir’i topraklarına katan Paris, buraya 1 milyona yakın yerleşimci göndererek kalıcılığını pekiştirdi. Fransa’nın iki dünya savaşı ve diğer askeri operasyonlarda daha fazla özerklik vaadiyle silah altına aldığı Cezayirliler, ülkelerine döndüklerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam ettiler. Cezayirlilerin eşit şartlarda siyasi temsil çabaları da en kanlı biçimde bastırıldı.

Cezayir’in bağımsızlık oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC), Fransızlara karşı bağımsızlık mücadelesini 1 Kasım 1954’te yayımladığı bağımsızlık bildirgesi ve sömürgecilere karşı ayaklanma çağrısıyla başlattı. Fransa bu çağrıya daha fazla asker yığarak karşılık verdi. UKC, 1956-1957 yılları arasında Fransa’nın sömürgeci askeri hedeflerini, ordu devriyeleri ve polis karakollarını, iletişim ve ulaşım hatlarını hedef alan birçok eylem gerçekleştirdi. UKC, Mısır’ın başkenti Kahire’den tüm Cezayirlilere, bağımsız, demokratik, egemen ve Müslüman Cezayir devletinin kurulması için Fransızlara karşı ayaklanma çağrısı yaptı.

Fransızların titizlikle topraklarına entegre ettiği Cezayir’i kaybetmek, Paris yönetimi ve Cezayir’de ikamet eden 1 milyonun üzerindeki Fransız yerleşimci, diğer adıyla “kara ayak (pied noir)” tarafından tahayyül edilebilecek bir durum değildi. Dolayısıyla Fransa ordusu, UKC’nin eylemlerine şiddet ve baskıyı artırarak karşılık verdi. Paris yönetiminin Cezayir’de başvurduğu şiddet, yıldırma ve işkence yöntemleri yerel düzeyde Cezayirlilerin UKC arkasında saflarını sıklaştırdı ve Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine uluslararası desteği beraberinde getirdi.

Cezayir savaşı, Fransa’da yönetimi yorgun düşürdü ve 1958’de Paris’te hükümet devrildi. Böylece Dördüncü Fransız Cumhuriyeti sona erdi. Beşinci Cumhuriyet’in başına Mayıs 1958’te Fransa’nın II. Dünya Savaşı lideri General Charles De Gaulle geçti. Fransa ve Cezayir tarafından memnuniyetle karşılanan De Gaulle’ün Ocak 1960’da UKC ile müzakereleri başlattığı haberi Afrika’daki Fransız yerleşimcilerin tepkisine yol açtı. Fransız ordusu içinden bir grubun Nisan 1961’de General De Gaulle’e karşı darbe girişimi başarısız kaldı.

Fransa ve UKC 8 yıllık savaşın ardından Mart 1962’de Evian Barış Antlaşması’nı imzaladı. Ancak, Fransız ordusu ve istihbaratının desteklediği yerleşimci “kara ayak” silahlı örgütleri, Cezayir’deki sivillere karşı saldırılarını kesmedi. Cezayir, 8 yıllık mücadelenin ardından Temmuz 1962’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 99,72 “evet” ile bağımsızlığına kavuştu. Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu. Gerek Fransa’da gerekse uluslararası camiada sanat, sinema ve edebiyat dünyası Fransa’nın Cezayir’deki kara lekesini kabul etti.

Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalıştı ancak Fransa hâlâ Cezayir’de soykırıma varan kanlı suçlarını kabul etmiyor. Sinema ve edebiyat dünyasının da gözünden kaçmayan bu mücadele, hem Fransa hem de Cezayir tarihinde kapanmayacak yaralara yol açarak iki ülkeyi de derinden etkiledi.

Cezayir ayrıca bağımsızlık savaşı sırasında öldürülen Cezayirli savaşçıların Fransa’ya götürülen kemiklerinin iadesini istiyor. Fransa, temmuz ayında 24 Cezayirli bağımsızlık savaşçısının kafataslarını Cezayir yönetimine teslim etmişti. Diğer bir tartışmalı başlık Paris yönetiminin Cezayir topraklarında 1960-1966 yılları arasında yaptığı nükleer denemeler. Fransa, söz konusu dönemde 17 nükleer bomba denemesi yaptığını savunurken, Cezayir makamları bu sayının 57 olduğunu belirtiyor ve bu denemelerinin kurbanları için Fransa’dan tazminat talep ediyor. Son olarak, Cezayir 1954-1962 bağımsızlık mücadelesi yıllarına ait akıbeti bilinmeyen 2200 kişiye ilişkin Fransa’dan bilgi talep ediyor.

Not: Bu yazı Cezayir ile ilgili birkaç kaynaktan alıntılanan derleme bir yazıdır.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir