Kalemtıraş Ekibi

Yeryüzünün en eski yerleşim yerlerinden birisi Filistin! Yapılan arkeolojik kazı ve araştırmalara göre ilk buluntular, günümüzden 14.000 yıl önce yaşanan Mezolitik Natuf kültürüne aittir. 

Adil Kral Talut’tan, Davut(as) ve Süleyman(as)’dan beri İslam’ın hakim olduğu, dolayısıyla Müslümanlara ait olan bir diyardır. Bir diğer İslam peygamberi olan İsa(as) da Filistin’de doğmuştur.

Asırlar boyunca Ortadoğu’nun merkezinde birçok savaşın ortasında yer almıştır. Birçok kez el değiştirmiştir. Başkenti Kudüs şu an işgal altındadır. Kabe’den sonraki en eski mescid Mescid-i Aksa Filistindedir. Son peygamber Muhammed(sav) kıble ayeti gelinceye kadar namazlarını Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılmış ve kıldırmıştır. Müslümanların ilk kıblesi sayılmıştır. Birçok sahabe Filistin’de medfundur.

Siyasi anlamda Filistin’e hakimiyet Ortadoğu’da ciddi bir hakimiyet hakkı kazandırmaktadır. Hıristiyanlar da bu pastadan haklarını istemiş ve tarihte çok sefer Filistin şehirlerini yakıp yıkmışlardır. Her seferinde ayağa kalkmayı başaran Filistin, Müslümanların özel çabalarıyla her defasında imar olmuştur. Osmanlı’nın hakimiyeti ile Filistin dört sancak halinde yönetilmeye başlanmıştır. Büyük çınar çatırdadıkça Filistin’e dikilen kem gözler yine oynamaya başlamıştır. Mazlum postuna bürünen zalim siyonistler uzun zaman ve oyunlar ile 1900’lerin ortasından sonra Filistin’i kademeli olarak işgale başlamışlardır. Osmanlı’nın çöküşü ile siyasi liderlerini kaybeden Müslümanlar zafiyet göstermişler, böylece siyonistler emellerine yaklaşmışlardır. Tüm her şeye rağmen Batı Şeria’da ve Gazze’de Müslümanlar direnmeye  devam ederek İslam’ın izzetli duruşunu göstermeye devam etmektedirler.

Üzerine nice yazılar yazılan, resimler çizilen Filistin’de bugün Filistin’li çocuklar Davut(as) misali ellerinde taşlar ile devrimizin Calutlarına karşı o izzetli duruşu göstermeye devam etmektedirler. Filistin bugün bir sınav kağıdı gibi önümüzde durmaktadır. Asırlardır Müslümanların yaşadığı ve İslam’ın sembollerinden birisini barındıran bu ülke her yıl kalbimizde ince bir sızı bırakarak gündeme gelmeye devam etmektedir. Elbetteki bu sınav bittiğinde kağıtları boş kalanların vahlanmak için bile vakitleri kalmayacaktır. Vaktimiz varken kendimize ne yapmamız gerektiğini bir soralım!


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir