Şair
Tezatlarla dolu dünyanın manzuma gömülü bir hayatıdır. İlk yazmaya başladığı yıllarda kendi şiirlerini beğenmediği için sadece kendisine yazmış ve yazdıklarının bir kısmını yok etmiştir. Uykusuz kalan gecelerini şiirle bastırmıştır. Yazmamanın kendisinde derin ve sancılı yaralar bıraktığına şahit olmuştur. Yazdıklarını kendisine beğendiremese de yazmaktan kendisini alamamıştır. Şiirlerini anlamayacak insanların okumasıyla ilgili yazılmış bir şiiri olsa da bunu daha kimseye okutmamıştır. Bilenmiş bir yüreği, keskinleşmiş bir dili olsa da çoğu zaman açılmaya ihtiyaç duyan bir kalem gibi en yumuşak ve en kaba haliyle görülmektedir. Teknoloji çağında halk şiirinin önemine vurgu yapmaktan ziyade halk olanın şiire duyduğu hasreti dile getirmiştir. Şairimizin isteği üzere eklenen not: Kendisi uzun saçlıdır, babasının saçları olmadığı için kendisine “Keloğlu” demektedir.