üç kelime, küçürek öykü öldüm mü ben? sonrası yok, bir var bir yok. nefes, alamayış.. tavandaki ışığın katmanlarını saymak ve kahretsin miyopsun ışığı söndürün ikazı, defalarca “ben pop sevmem.” dediğini anımsıyorsun ardından bir televizyon kanalında pop çalıyor televizyonu söndürün.. şah damarından açılan yaşam boşluğu kıpırdamamak.. kıpırdayamamak.. çektiğin, çektirdiğinden çok koymuyor.. “ölecekmiş ölmemiş.” ne basit dile getirmek tanı: yüksekten düşme onlarca tanımadığın yüzden sebep arayışı ve sağlık dilekleri, bolca saçlar sıfıra tıraşlı, biraz da uzamış neyi var bu delikanlının, bak bu abi ameliyat olmuş, minvalinde tümceler.. kırılmadık yerin nadir, kırık değilse çatlak. ameliyathaneye giriş, öncesinde günlerce uykusuzluk gözünü kapatamıyorsun bile. iyi bir uyku nidası, uyanış altı buçuk saat sonra narkoz, korkuna etki edemiyor ilk soru, yürüyebilecek miyim? kurduğun “gelecek” planları safsata imiş
bir kez olsun gelmemek. tam 1 ay 4 gün. uyu, uyan, sağa sola dön aynı yerdesin bazı “şeyler” geri alınabilse.
0 yorum