Abdurrahman Kıroğlu

Turan, Türkistan, Maveraünnehir… Bu üç kavramında kesiştiği nokta bugünkü Özbekistan topraklarıdır. Özbekistan topraklarında eski çağlara ulaşan yerleşim bilinmektedir. İsmi bilinen ve unutulan birçok halka ve ülkeye ev sahipliği yapmıştır. Eski Turan halkı İranlılarla ve İskenderle mücadele ettiler. Daha sonra güçlü Kang Hanlığı ve Dâvân Devletleri iki yüzyıl kadar hüküm sürdüler. Akhunlar, Kidariyler ve Eftalitler de bir zamanlar bu topraklarda var oldular. Türkistan’ın kalbi konumunda olan bu topraklarda Buda dini de yayılmıştı. Yerli halk Soğdca göçebeler ise Türkçe konuşuyordu. Altıncı yüzyılın ikinci yarısından sonra Batı Türk Hakanlığı altında buradaki halklar toplandılar. 707 yılından sonra ise Kuteybe b. Müslim’in seferleri ve Harizmliler sayesinde Türkistan’ın kalbine İslam girmeye başladı. 

Emevi politikaları sebebiyle çeşitli ayaklanmalar yaşandı. Dokuzuncu yüzyılda Samaniler ortaya çıktı. Aynı yüzyıl ilk Müslüman Türk devleti Karahanlılar da bu coğrafyada görüldü. On üçüncü yüzyılda ise Harzemşahlar kuruldu. Savaş bu coğrafyadan hiç eksik olmadı. Türkistan’ın kalbi aynı zamanda İpek Yolunun tam ortasında bulunmaktaydı. Bu da bu coğrafyada güç savaşlarını her zaman ayakta tuttu. Moğol istilası buradan geçti. Timur Devletinin yine merkezinde yer aldı. Muhammed Şeybani Han zamanında yeniden güçlenip Timurlu saltanatına son verdiler. Üç Özbek Hanlığının böylece başlamış oldu. Safevilere karşı Osmanlının yanında durdular. 

On sekizinci yüzyılda Nadir Şah’ın iktidarı eline almasıyla bu bölgede hakimiyeti olsa da ondokuzuncu yüzyıla kadar hakimiyet mücadelesi devam etti. Üç Özbek Hanlığı kendi aralarında hakimiyet mücadelesi ile kimi İran’a, kimi İstanbul’a yakınlaşırken Çarlık Rusyası’nın işgali başladı. Sadece Özbek topraklarını değil, tüm Türkistan’ı işgale başlayan Ruslar elbetteki adım adım Özbek topraklarında ilerlediler. 1876’da artık Üç Özbek Hanlığı müstemleke haline gelmiştir. 1898’de 1748 km demiryolunu döşeyen Ruslar verimli Türkistan topraklarını sömürmeye başladılar. Elbetteki ayaklanmalar oldu. Her biri olabildiğince kanlı şekilde bastırıldı. 

1917’de çıkan Bolşevik İsyanı ile Türkistan coğrafyası Sovyetlere bağlandı. Ve yeni bir zulüm dönemi başladı. 1930 ile 1940 yılları arasında bilindiği kadarıyla 40000 kadar Özbek aydın ve din alimi katledildi. Hatta Türk kelimesinden dahi nefret eden Sovyetler, Türkistan adını yasaklayıp literatüre Ortadoğu kavramını zorla soktular. Sovyetler dönemi çok çalkantılı ve kanlı bir dönem olarak tarihe geçti. 1991’de Sovyetlerin yıkılması ile Özbekistan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Değişen ise zalimlerin ismi oldu. 2015 yılında dahi Müslümanların sakal bırakması, toplu namaz kılması, kadınların baş örtmesi, okullarda dini eğitim alması, hatta İslami sivil toplum kuruluşlarına bırakın üye olmaları gitmeleri bile suç sayıldı. 

Diktatör İslam Kerimov’un 2016’da ölümü ile başbakan olan Şevket Mirziyoyev yüzde seksen sekiz oy ile cumhurbaşkanlığına geçti. Bu dönemden sonra Türkiye Cumhuriyeti ile yakın ilişkiler kurulmaya başlandı. 2019 yılında Özbekistan Türk Birliğine üye olmuştur. 2021 yılında tekrar cumhurbaşkanı seçilmiştir. 12 Nisan 2023 tarihinde ise Şevket Mirziyoyev cumhurbaşkanı olarak ilk yerli Türk aracı olan TOGG’u teslim almıştır.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir