Merve Karadağ
Daha kaç kez yanıp yanıp küllerimizden doğacağız? Daha kaç kere içimiz ağlarken yüzümüz gülecek? Daha kaç kere kendimizi görünmez duvarlara hapsedeceğiz? Bir deli gönül bu alıp başını gitmek ister! Nedir beni durduran aklım mı kalbim mi?
Savunmasız ve bir o kadar zırhlarla dolu yüreğim. Bir çocuk kadar masum ve bir o kadar suçlu yüreğim. Aklım kalbime düşman, yüreğim pare pare, sessiz çığlıklar atıyorum. Beni benden başkası duymaz, dağı taşı dost bilirim, suyu arkadaş. Aynada bir bana bakarım, bir de gözlerimden ruhuma… Bir derin iç çekiş, bir ah çekiş! Sustursam keşke tüm sesleri uçsuz bucaksız tenha bir yol giderim o vakit.
Eskimiş duygulara küflü düşüncelere dalarım yine, burnumun ucunda bir sızı ile.
Yol bitmez, dağ taş bitmez, sular durmaz, ben de bu deli gönül var oldukça.
Neşemi, gülen yüzümü, heyecanımı geri verin bana uçsuz bucaksız sevdamı da…
0 yorum