Hazal Keser Demirel

1911 yılında Rize’nin Hemşin ilçesinde, Hafız Celal Efendi ve Fatıma Hanım’ın evladı olarak doğan Ahmet Tevfik İleri; ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da kaymakamlık görevi yapan dedesinin yanında tamamlamıştır. Sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mühendislik öğrencisi olarak öğrenim gördüğü yıllarda Milli Türk Talebe Birliği başkanı olarak birçok faaliyete öncülük etti ve 1933 yılında buradan mezun oldu. Naif ruhlu, vatanına sevdalı, edepli, ahlaklı, yetenekli ve akıllı bir aksiyon adamı imiş bence Ahmet Tevfik İleri. Eşine evlenmeden önce “benden büyük bir aşk bekleme, ben memleketime aşığım, senin de öyle olmanı isterim” diyerek hayatlarının zorlu bir mücadele ile geçeceğinin sinyalini verecek kadar da açık sözlü… Sevgili eşi cesur yürekli Vasfiye Hanım ise tereddüt etmeden “evet” demiş bu hayata. Cesur yürekli diyorum zira kolay bir karar değil bile bile zor bir hayata adım atmak. 

Mühendislik tahsili bittikten sonra, Ahmet Tevfik’in sosyal becerilerini, dava aşkını ve coşkun ruhunu fark eden üniversite hocaları ona hukuk eğitimi de almasını teklif etmişler fakat Ahmet Tevfik bu teklifi kabul etmemiş. Kızı Cahide Hanım’ın aktardığına göre bunun sebebi Ankara’da vazifelendirilme ihtimali imiş. Zira Ahmet Tevfik’in gönlünde yatan hayal Anadolu’nun her bir karışını, en ücra köşelerini gezip oralarda memleketinin insanına hizmet etmekti. Öyle de yaptı. Genç bir mühendis olarak 1933-37 yılları arasında Erzurum Karayolları Müdürlüğünde kontrol mühendisi olarak görev yapmış, bununla birlikte yarı zamanlı olarak oradaki çocuklarla ilgilenerek onlara öğretmenlik yapmış, eşinden de köydeki hanımlarla ve kızlarla ilgilenmesini/yetiştirmesini istemiştir. Ayrıca hayatının en güzel zamanlarının da burada öğrencileriyle geçirdiği günler olduğunu belirtmiştir. Görev için gittiği her yerde vatana hizmet için şartlarını zorlayan Ahmet Tevfik İleri, Erzurum’dan sonra nafia müdürü olarak görevlendirildiği Çanakkale’de; o günün şartları altında oldukça riskli bir faaliyete imza atar: ilk kez halkla beraber Çanakkale şehitliği ziyareti organizasyonu. Bu ilkten sonra bu faaliyet geleneksel bir hâl almıştır. 1937-1942 yıllarında Çanakkale’de, 1942-1950 yılları arasında Samsun’da bayındırlık müdürlüğü yapmıştır ve Samsun Karayolları 7. Bölgenin ilk müdürüdür. 

İdealleri bu mesleğe sığmayan Ahmet Tevfik İleri, siyasete atılmak ve ülkesine çok daha büyük hizmetler yapmak arzusundadır. Dönemin en parlak bürokratları arasında gösterilen Ahmet Tevfik İleri’ye seçimin iki büyük partisinden de mebusluk teklifi gelir. CHP ve Demokrat Parti’nin teklifleri üzerine Tevfik İleri, memleketine hizmet etmek nasip olsun diye duasını eder ve DP’den aday olarak siyasi hayata adım atar. 

Tevfik İleri, Demokrat Parti’den 1950 yılında 9., 1954 yılında 10. ve 1957 yılında 11. dönem Samsun milletvekili olarak TBMM’de bulunmuştur.

Tevfik İleri, başbakan Adnan Menderes zamanında 22 Mayıs 1950 – 11 Ağustos 1950 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanı olarak 11 Ağustos 1950 – 5 Nisan 1953 tarihleri arasında ve 13 Nisan 1957 – 25 Kasım 1957 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanı olarak, 25 Kasım 1957 – 19 Ocak 1958 tarihleri arasında Başbakan Yardımcısı ve 9 Ocak 1958 – 27 Mayıs 1960 tarihleri arasında Bayındırlık Bakanı olarak görev yapmıştır.

1953-1955 yılları arasında ise TBMM başkanvekilliği yapmıştır. Bakanlık yaptığı dönemlerde; din derslerini müfredata sokmak, 1930 yılında kapatılan İmam-Hatip Liselerinin tekrar açılmasına öncülük etmek, ilahiyat fakültelerini hayata geçiren reformlara öncülük etmek, Boğaziçi köprüsünü (bugünkü adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü) yapım aşamasına kadar getirmek, Atatürk Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) dahil birçok üniversitenin açılışını yapmak, ilk çocuk kütüphanelerini açmak, yatılı bölge okullarını açmak, okul öncesi eğitime öncülük ederek anaokulları açmak gibi icraatlere imza atmıştır. 

1960 darbesinin ardından tutuklanarak, işkence görerek ve nice iftiralara uğrayarak Yassıada’ya götürülmüştür. Yassıada mahkemelerinde kendini savunma fırsatı dahi verilmeden idam cezasına çarptırılmış ancak ciddi şekilde hastalandıktan sonra cezası müebbet hapse çevrilmiştir. Bu kararın ardından Kayseri bölge cezaevine gönderilen Ahmet Tevfik İleri, hastalığının iyice artması sonucunda Ankara Hastanesine kaldırılmış ve 31 Aralık 1961 tarihinde, 50 yaşında vefat etmiştir.


0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir