Eylül Alparslan
Gözlerimden ılık ılık damlayan sözler,
Beni anlamayan karşımda duran duvar gibi bedenler.
Hayret ve hüznün boğduğu yüreğimi,
Kamçılıyor acımasızca kulağıma dökülen sesler.
Bana kimsin diyen şu faniler,
Kendimi tercüme ettiğim şu satırlar belki anlatırlar.
Paslanmaz bir ruhun yıkılmış bir bedeniyim.
Süslenmiş bir cümlenin kesilen parçasıyım.
Susturulmaya mahkum olan dilin son haykırışlarıyım
Hüzne bulanan kalbin son mutluluğuyum
Bilir misin
Ben en çok anlatılamayan,
Ama en çokta anlatılmayı bekleyen bir ücra köşeyim
Dile kolay yüreğe zor sevda,
Gözlere acı bir mezar yığınıyım.
Döküldü işte satırlar, gözlerinden aşağı.
Kaskatı kesilmiş bedenler bana hala yabancı.
0 yorum